İstanbul Fasıl Topluluğunun “Segah Faslı”
SEGÂH FASLI
NEYZEN YUSUF PAŞA * DEVR-İ KEBİR * PEŞREV
BİMEN ŞEN * AĞIR AKSAK * ŞARKI
Bensiz ey gül gülşen-i âlemde mey-nûş eyleme
Andelîb-i aşkınım hasretle hâmûş eyleme
Gönlümü sahbâ-yı hicrânınla bîhûş eyleme
Her ne cevreylersen et ahdı ferâmuş eyleme
Gülüm, dünyanın gül bahçesinde sakın bensiz içme.
Aşk bülbülünüm, hasretinle susturma.
Gönlümü ayrılık sofranla mutsuz etme.
Ne eziyet edersen et, ama verdiğin sözü unutma.
BİMEN ŞEN * AĞIR AKSAK * ŞARKI
Sun da içsin yâr elinden âşıkın peymâneyi
Bir kadehle mest ü bîtâb et dil-i vîrâneyi
Sîne-i gül rengi aç da utandır lâleyi
Bir kadehle mest ü bîtâb et dil-i vîrâneyi
Sevgili, sun da aşığın elinden yudumlasın.
Yıkılmış gönlü o kadehle kendinden geçir.
Gül renkli bağrını aç da lâle utansın.
Yıkılmış gönlümü o kadehle kendinden geçir.
SELÂNİKLİ AHMET BEY * DEVR-İ HİNDİ * ŞARKI
Bakıp ahvâl-i perîşânına âr eyle gönül
Terk-i yâr eyle veyâ terk-i diyâr eyle gönül
Beni dinlersen eğer durma firâr eyle gönül
Terk-i yâr eyle veyâ terk-i diyâr eyle gönül
Perişan haline bakıp utan gönül.
Buna sebep olan sevgiliyi bırak veya bu diyarı terket gönül. Beni dinlersen eğer durmayıp kaç git gönül.
Buna sebep olan sevgiliyi bırak veya bu diyarı terket gönül.
EBÛBEKİR AĞA * YÜRÜK SEMÂİ * YÜRÜK SEMÂİ
Etti o güzel ahde vefâ müjdeler olsun
Ey âşık-ı şûrîde sana müjdeler olsun
Vâ’deyledi bir gece nihânî gelecektir
Ben kuluna ey mehlika müjdeler olsun
O güzel sözünü tuttu, müjdeler olsun.
Ey çılgın âşık sana müjdeler olsun.
Söz verdi, bir gece gizlice gelecektir.
Ben kuluna ey ay yüzlü, müjdeler olsun.
TANBURİ ALİ EFENDİ * DEVR-İ HİNDİ * ŞARKI
Dil-harâb-ı aşkınım sensin sebeb berbâdıma
Bir tesellî ver gelip bâri dil-i nâşâdıma
Taş mıdır bağrın ki gelmezsin benim imdâdıma
Dini ayrı kâfir olsa rahmeder feryâdıma
Gönlü yıkılmış bir aşığım sensin sebep kötü halime.
Bir teselli ver gelip bari mutsuz gönlüme.
Taş kalpli misin ki gelmezsin imdadıma.
Dini ayrı kâfir olsa acırdı feryadıma.
HACI ÂRİF BEY * AKSAK * ŞARKI
Bülbül yetişir bağrımı hûn etti figanın / Zabteyle dehânın
Hançer gibi deldi yüreğim tîr-i zebânın / Te’sîr-i lîsânın
Ben uğramışım zannım odur illet-i aşka / Hiç eyleme şüphe
Bir fâidesi olmadı zîrâ hükemânın / Tedbîr-i devânın
Bülbül, artık yeter, çığlıkların kalbimi kanattı; çeneni tut! Sözlerinin okları, lisanının etkisi yüreğimi hançer gibi deldi. Sanıyorum ki ben aşk derdine düşmüşüm; hiç şüphe yok. Çünkü bu hâlime hekimlerin ve deva tedbirlerinin hiçbir faydası olmadı.
FEHMİ TOKAY * AKSAK * ŞARKI
Kırdın ümmîdimi yıktın şu gönül lânesini
Dil unutmaz ölür ammâ yine bir tânesini
Günler aylar geçecek anmayacaksın adımı
Dil unutmaz ölür ammâ yine bir tânesini
Ümidimi kırdın, şu gönül evimi yıktın.
Gönül ölür ama bir tanesini unutmaz.
Günler aylar geçse de anmayacaksın adımı.
Gönül ölür ama bir tanesini unutmaz.
KAPTANZÂDE ALİ RIZA BEY * NİM SOFYÂN * ŞARKI
Gel gitme kalmasın gözüm yollarda
Her taraf bu akşam sel fidân boylum
Çılgınca dağları saran bu karda
Geçilmez o çamlı bel fidân boylum
Bu akşam ben gibi sen de mahmursun
İlişme kollarım boynunda dursun
Karanlık geceme yıldız olursun
Gel gitme bu akşam kal fidân boylum
SADEDDİN KAYNAK * CURCUNA * ŞARKI
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül hayrân olmuş
Gezer Elif Elif diye
Karac’oğlan eğmelerin
Gönül sevmez değmelerin
İliklenmiş düğmelerin
Çözer Elif Elif diye
HAYRİ YENİGÜN * YÜRÜK SEMÂİ * ŞARKI
Ölürsem yazıktır sana kanmadan
Kolların boynunda halkalanmadan
Bir günüm geçmiyor seni anmadan
Derdine katlandım hiç usanmadan
Diyorlar kül olmaz ateş yanmadan
Denizler durulmaz dalgalanmadan
T A K S İ M
KAPTANİZÂDE ALİ RIZA BEY * CURCUNA * ŞARKI
Hasta kalbimde yanan derdi niçin anlamadın
Seni Leylâ diye sevdimdi siyâh gözlü kadın
Hıçkıran gönlüme hüsrânıma hiç ağlamadın
Seni Leylâ diye sevdimdi siyâh gözlü kadın
HACI FAİK BEY * AKSAK * ŞARKI
Zencîr-i aşkın dil-bestesiyem
Dîvânen oldum bilmez misin sen
Şem’-i cemâlin pervânesiyem
Dîvânen oldum bilmez misin sen
Aşk zincirine gönülden bağlanmışım.
Senin için deli oluyorum bilmiyor musun?
Güzelliğinin güneşine tutulup yanan bir kelebeğim.
Aşkından aklımı yitirdim, bilmiyor musun?
LAVTACI HRİSTO * AKSAK * ŞARKI
Sû-yi Kâğıthâne’de mecnûn misâl
Bekledim râhın efendim bî-mecâl
Anladım teşrîfine yok ihtimâl
Çağlayanlarla berâber çağladım
Tâli’-i nâ-sâze küsüp ağladım
Efendim,
Kağıthane deresinde deli gibi ve dermansız yolunu bekledim.
Anladım ki gelmene ihtimal yok.
Çağlayanlarla beraber çağladım.
Talihsizliğime küsüp ağladım.
HACI ÂRİF BEY * CURCUNA * ŞARKI
Olmaz ilâç sîne-i sad-pâreme
Çâre bulunmaz bilirim yâreme
Baksa tabîbân-ı cihân çareme
Çâre bulunmaz bilirim yâreme
Kastediyor tîr-i müjen cânıma
Gözleri en son girecek kanıma
Şerhedemem hâlimi cânânıma
Çâre bulunmaz bilirim yâreme
Paramparça gönlüme ilaç bulunmaz.
Benim yarama çare bulunmaz.
Dünyanın hekimleri baksa çareme,
benim yarama çare bulunmaz.
Sevgilinin kirpikleri ok gibi canıma kastediyor.
Gözleri sonunda kanıma girecek.
Halimi sevgilimi açıklayamam.
Benim yarama çare bulunmaz.
ŞÜKRÜ ŞENOZAN * MÜSEMMEN * ŞARKI
Gözlerinden içti gönlüm neş’eyi
Senden öğrendim gönülden sevmeyi
Sildi aşkın gözlerimden her şeyi
Senden öğrendim gönülden sevmeyi
NEV’ESER KÖKDEŞ * CURCUNA * ŞARKI
Bir emele bin âh çeksem
Zevk duyarım her dem dâd etsem
Sevmek tesellî şu boş âlemde
Neş’e vardır aşkın her eleminde
Gönlümde açsın bahâr şu kış gününde
Şiir dolu penbe akşam güneşinde
Sevmek tesellî şu boş âlemde
Neş’e vardır aşkın her eleminde
NEV’ESER KÖKDEŞ * SEMÂİ * ŞARKI
Kuş olup uçsam sevdiğimin diyarına
Saçından bir tel alsam koysam cânıma
Söylesem sevgimi kalbimi açsam ona
Aşkımın çiçeğini taksam başına
Sözleri âh sitemkâr kıskanır beni yakar
Nazlanır yalvarır âh bu güzel yâr
Söylesem sevgimi kalbimi açsam ona
Aşkımın çiçeğini taksam başına
AHMET RASİM BEY * AKSAK * ŞARKI
Benim sen nemsin ey dilber
Deli gönlüm seni ister
Zannederler etmiş ezber
Seni söyler seni ister
Deli gönlüm seni ister
Bir çiçeksin gül dehensin
El sürülmez penbe tensin
Varsa sensin yoksa sensin
Seni söyler seni ister
Deli gönlüm seni ister
MISIRLI İBRAHİM EFENDİ * YÜRÜK AKSAK * ŞARKI
Seni her dem anıyorum
Sözlerine kanıyorum
Rahmedecek sanıyorum
Hicrine katlanıyorum
Ne füsûnkâr yakışın var
Ne de mahmûr bakışın var
Hele bir kaş çatışın var
Ona ben aldanıyorum
NÂYİ OSMAN DEDE* AKSAK SEMAİ * SAZ SEMAİSİ
---- s o n ---
İSTANBUL FASIL TOPLULUĞU (İFT)
1994 yılında Mehmet Güntekin’in girişimiyle kuruldu. Adı, Beşir Ayvazoğlu ve Prof. Birol Emil tarafından verilen İFT, musiki geleneğimizde önemli bir icra biçimi olan fasıl üzerine yoğunlaştı. Topluluğun çekirdek kadrosu, Kanal 7 TV’de 150 bölüm süren Yine Bir Gülnihâl adlı programıyla, Türkiye Yazarlar Birliği’nin 1998 Yılı TV-Müzik Ödülü’ne lâyık görüldü. Kadrosu büyüyüp küçülebilen İFT, ülke içinde ve Fransa, Fas, Almanya, Bosna, Hırvatistan ve İspanya’da konserler verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına, İstanbul Şarkıları (I-II), İstanbul Türküleri (I-II), Bestelenmiş Şiirleriyle Mehmet Âkif Ersoy, Bestelenmiş Şiirleriyle Necip Fazıl Kısakürek ile Şarkıları ve Köçekçeleri ile Dede Efendi adlarını taşıyan 7 CD ve 7 kaset yayınladı. İFT, herhangi bir yönetmen tarafından yönetilmez; topluluk üyelerinin çalışmasının toplamından, İFT'nin müziği ortaya çıkar. Türk Musikisi’nde 19’uncu yüzyılın sonlarından itibaren, çeşitli usûllerden bestelenmiş şarkıların belli bir nizam içinde sıralanıp, kendine özgü tekniklerle icra edilmesi şeklinde gelişen yeni fasıl anlayışını, olması gereken biçimiyle araştırmak, uygulamak ve tanıtarak uluslararası sanat dünyasında Fasıl Musikisi’ne önemine paralel bir yer sağlamak düşüncesi, İFT'nin ilk amacıdır.
1994’TEN BU YANA İFT’DE YER ALAN SANATÇILAR
Gazelhan Ahmet Şahin, Bekir Ünlüataer, İbrahim Suat Erbay, Mahmut Hataylı (merhum), Mehmet Kemiksiz Serhânende Nurettin Çelik Tanbur Birol Yayla, Murat Aydemir, Özer Özel Kemençe Ahmet Kadri Rizeli, Derya Türkan, Emine Bostancı, Furkan Bilgi, Lütfiye Özer, Mahinur Özüstün, Selim Güler Kanun Ahmet Meter, Bekir Reha Sağbaş, Göksel Baktagir, Halil Karaduman (merhum), İsmail Karaşin, Müslüm Karaduman, Taner Sayacıoğlu, Turgut Özüfler Ud Bekir Baloğlu, Bilen Işıktaş, Necati Çelik, O. Nuri Özpekel, Samim Karaca, Ufuk Kaan İçli, Yurdal Tokcan Keman Aziz Şükrü Özoğuz, Baki Kemancı, Canan Sezgin Geylan, İhsan Aslan, Kemal Caba, Kemal Demir, Nedim Nalbantoğlu Ritim Saz Ahmet Kulik, Fahrettin Yarkın, Ferruh Yarkın Ney Ender Doğan, Mustafa Güvenkaya, Sadrettin Özçimi, Salih Bilgin Viyolonsel Dilek Zertunç, Emrullah Şengüller, Gökhan Sığırtmaç, Sermet Kutluğ (merhum), Volkan Ertem Klarnet Tanju Erol Hânende Alper Ayorak, Atakan Akdaş, Aybige Demir Okan, Aykan Özgün, Aylin Şengün, Aylin Vatankoş, Berna Özçeltik, Çiğdem Kırömeroğlu, Eda Karaytuğ, Emel Güntekin, Erhan Bahçı, Esma Başbuğ, Fadime Göymen, Güzün Değişmez, Hakan Hataylı, Hamide Uysal, Hülya Kocabalkan, İlhan Yazıcı, Kemal Karaöz, Mehmet Güntekin, Meral Buğdaycı, Merve Kıvılcımer, Münip Utandı, Osman Ziyagil, Özgül Tekdağlı, Sevgi Limboz, Şehnaz Rizeli, Yahya Geylan, Yaprak Sayar.
İSTANBUL FASIL TOPLULUĞU’NUN BU KONSERDEKİ KADROSU: Sâzendeler Aziz Şükrü Özoğuz (keman) İbrahim Kararoğlu (ud) İsmail Karaşin (kanun) Volkan Ertem (viyolonsel) Mehmet Güntekin (def) Hânendeler Anıl Yurttaş Atakan Akdaş İbrahim Suat Erbay (gazelhan) Aybige Demir Okan Aynur Ezgi Yüksel Gizem Coşkun |
Powered by Froala Editor
Powered by Froala Editor